BİLSAM Logo
Haberler " Dünden Yarina Kürt Meselesi"

" Dünden Yarina Kürt Meselesi"

Kültür Kusagi Konferanslar Dizisi devam ediyor. Bu haftaki konugumuz Sehir Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mesut YEGEN’di.
" Dünden Yarina Kürt Meselesi"
Eklenme Tarihi : 2.12.2012
Okunma : 52


BILSAM’in  IV.Kültür Kusagi  Konferanslar Dizisi’nin bu haftaki konugu  “Dünden Yarina Kürt Meselesi” konusuyla Sehir Üniversitesi  ögretim üyesi Prof.Dr. Mesut YEGEN’di. AK Parti Milletvekili Mustafa SAHIN’in ve CHP Milletvekili Veli AGBABA’nin da katildigi konferans yogun bir katilimla gerçeklesti.

 

 

      Malatya’ya davet edilmesinden dolayi duydugu memnuniyeti ifade ederek sözlerine baslayan Prof.Dr.Mesut YEGEN  “Bizim niye bir Kürt meselemiz var?” , “ Meselenin çözümünde hangi adimlar atildi?” sorulari çerçevesinde konuya açiklik getirmek istedigini söyleyip sözlerini söyle sürdürdü:  Ulus devlet fikri ortaya çikti çikali çesitli kültürleri içinde barindiran devletler  bu meseleyle karsi karsiya kalmislardir.Türkiye de çesitli kültürleri içinde barindiran bir ülke oldugundan dolayi bu meseleyle karsi karsiyadir.Yani  bu ülkede mensubiyeti(yurttasligi,yasamayi) Türk olmak ya da Türklesmek üzerine kurarsaniz bu meselenin ortaya çikmasi kaçinilmaz bir hal alir.

 

 

  1. Bizim niye bir Kürt meselemiz var? : Türkiye’de devlete mensubiyetin Türklük üzerinden kurulmasi gerektigi gibi bir ulusal çerçeve olusturuldu.Türkiye’de yasayan Müslim ya da Gayri Müslim topluluklar  bu çerçeveden olumsuz bir sekilde etkilendi.Fakat bu topluluklar içerisinde neden sadece Kürtler, bu ulusal çerçeveye itiraz ederek sorun oldular.
  • Kürtler, bu cografyadaki kadim bir topluluktur.
  • Nüfuslari kalabaliktir.Bu durum onlarin devletin asimilasyonist politikalarina karsi direnme gücü vermistir. Ayrica devletin ekonomik açidan güçlü olmadigi zamanlarda asimilasyonist politikalari zaten     sonuç    vermemistir.
  • Kürtler, Cumhuriyete kadar devletle  farkli iliskilerinin olduguna dair kuvvetli bir hafizaya sahiptirler: Kürtler,  Osmanli Devleti’nin aldigi diger yerlerden fakli olarak 16.yüzyilda imzaladiklari, Safevilere karsi Osmanli’nin yaninda yer alacaklarina, Osmanli’nin diger yerlerden aldigi resmi vergiler yerine kendi hediyelerini yillik olarak göndereceklerine dair, bir antlasmayla  Osmanli Devleti’ne baglandilar.   
  • Kürtlerin siyasi elitlerinin kimliklerini korumaya dair çabalari da Kürtlerin bu ulusal çerçeve içine dahil olmaya itiraz etmelerinin nedenlerinden biridir.

 

     2.Meselenin çözümünde hangi adimlar atildi? Bu sorunun cevabini Cumhuriyet Dönemi’ni  üçe ayirarak cevaplamaya çalisacagini ifade eden Prof.Dr.Mesut YEGEN  sözlerin söyle devam etti:

  • 1918-1924 arasi: Bu dönemde Kürt Meselesi’nin esasini,dogasini taniyan bir yerden baktik.Bu dönmede zaten Cumhuriyeti kuranlar açisindan Kürt Meselesi’nden ziyade Gayri Müslimleri Müslümanlarin yönetmesine razi etmek  meselesi vardi.Çünkü o dönemde Gayri Müslim nüfus toplam nüfusun  %25’ini olusturmaktaydi.Cumhuriyet kuruldugunda 13.5 milyon nüfusa sahipti ve Türklerle birlikte yasamaya meyyal olan bir tek Kürtler vardi.O yüzden bu dönemde “Tanima Siyaseti” benimsendi. Cumhuriyetçiler küçük reFormlarla(Kürdistan siyasetinin deklare edilmesi,Kürt esrafiyla toplantilar düzenlenmesi ve bu toplantilarda çogunlukta olduklari yerlerde yöneticilerini kendilerinin seçmelerine izin verilmesi gibi)  Kürt meselesini halledebileceklerini düsünüyorlardi.Kisacasi Cumhuriyeti kuranlar, Kürtlerin kendilerini yönetmelerinde ve kültürel haklarinin korunmasinda tereddüt etmemistir.
  • 1924-1990 arasi: Tenkil ve asimilasyon, bu dönemin temel politikasidir. “ Firat’in dogusunda Türklükten baska bir hal vardir.Eger müdahale etmezsek kopuslarin yasanilmasi kaçinilmazdir.” temelinde  hazirlanan Sark islahat Plani uygulanmaya çalisilir. Türkçe’nin kullanimini zorunlu kilmak;Türk muhacirleri  Kürtlerin arasina Kürtleri  de Türklerin içine yerlestirerek  Kürtlerin Türklesmesini saglamak(Iskan siyaseti);Bölgede yerli memur bulundurmamak;Van-Midyat arasinda Türk muhacirleri yerlestirmek;kiz mektepleri açmak; yerlerin adini Türkçe olarak degistirmek…)

 

      Sark Islahat Plani’ndaki önerilerin çogu  devletin  savastan yeni çikmis olmasi ve ekonomik sebeplerden ötürü hayata geçirilemedi.     1930-1938 arasi  baska bir baslik olarak düsünülmelidir. Çünkü Kürtlerin siyasi elitlerinin Sark Islahat Plani ve Dersim Kanunu’na isyani Dersim Katliami’yla kesintiye ugramistir.1960’larda Kürtlerin siyasi olarak örgütlenmeye basladigi yeni bir süreç baslar. Fakat bu süreç de 1980 darbesiyle kesintiye ugrar.1984 sonrasinda ise silahli direnis baslar. 1991 seçimleriyle birlikte bu direnis Kürt Halki’nin da destek verdigi bir siyasi süreci baslatmistir.Bu durum devleti Kürt Meselesi’ni yeniden düsünmeye zorlamistir.Merhum Turgut ÖZAL’la birlikte  devletin Inkar ve Tenkil siyasetinde açilan gedik günümze kadar zayif da olsa gelebilmistir.Günümüzde devletin basinda olan siyasi iradenin Kürt Meselesi’ni tanima siyasetinin hacmiyle Kürt Meselesi’ni hacmi birbiriyle mutabakat saglayamadi.Yani AK Parti Iktidari’nin attigi adimlar Kürt Meselesi’nin derinlesmesini saglayamiyor. Kürt Meselesi’nin artik bir bölge meselesi haline geldigini söyleyen Prof.Dr.Mesut YEGEN, Türkiye  artik herkesin sosyal ve kültürel anlamda esit haklara sahip oldugu bir ülke olmalidir diyerek sözlerini tamamladi.

 

      Katilimcilarin sorularinin Prof. Dr. Mesut YEGEN tarafindan cevaplandirilmasiyla konferans sona erdi. Bir sonraki hafta 8 Aralik Cumartesi günü saat 09.30 ‘da BILSAM Firat Düsünce PlatFormu bünyesinde gerçeklesecek olan   “Egitimde Model Arayislari” konulu programin  Malatya Kongre Merkezi’nde yapilacagi katilimcilara duyuruldu.


Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!