BİLSAM Logo
Haberler Akademisyenler Kürt Sorununu Tartisti

Akademisyenler Kürt Sorununu Tartisti

BILSAM Akademik Düsünce Toplulugu tarafindan aylik periyotlarla gerçeklestirilen toplantilarin bu haftaki konusu “Kürt Sorunu” idi. Üç saat süren ve Gazeteci Yazar Orhan Miroglu’nun da katildigi Akademik Düsünce Toplulugu toplantisinda yillarca ülkenin kan kaybetmesine ve çok sayida can kaybinin yasanmasina yol açan “Kürt Sorunu” tartisildi. Yapilan tartisma ve degerlendirmelerin sonunda hazirlanan sonuç bildirgesinde asagidaki tespit ve önerilere yer verildi.
Akademisyenler Kürt Sorununu Tartisti
Eklenme Tarihi : 5.12.2011
Okunma : 64

1. Günümüz Türkiye’sinde Kürt, Alevi ve dindar insanlarimizin yasadigi sorunlar en temelde çok dinli, çok etnisiteli ve çok mezhepli bir yapiya sahip Osmanli bakiyesi Anadolu topraklarinin zorlamalarla tek dinli, tek etnik yapili ve tek mezhepli bir yapiya dönüstürülmeye çalisilmasinin bir sonucu olarak ortaya çikmistir. Ancak gelinen süreçte bunun mümkün olmadigi, dogru olmadigi ve insani olmadigi anlasilmistir. Bu durum, en temelde Türkiye Cumhuriyetinin olgulardan çok kurgular üzerine bina edilmesinden kaynaklanmistir. Sosyal yapilarin ve ontolojik gerçekliklerin bu tür yöntemlerle ortadan kaldirilamayacagini görememek Türkiye’ye çok pahaliya mal olmustur.

 

     2. Diger taraftan yillarca sürdürülen inkâr ve asimilasyon uygulamalarina, bunca yildir yasanan iç çatismaya ve her türlü provokasyona ragmen ülkemizde Türk ve Kürt kökenli insanlarimiz arasinda bir husumet ya da bir çatisma egilimi olusmamistir. Ülkemizdeki Kürt – Türk kardesligi bütün bu olaylardan etkilenmeyecek derin ve çok boyutlu baglara sahiptir. Bu bag milletimizin birlik ve beraberliginin garantisi ve en büyük kazanimidir. Buna ragmen “Kürt Sorunu”nun ulastigi boyutlar sorunun çözümünü acil ve öncelikli hale getirmistir.    

 

     3. Gerek Dünyadaki demokratiklesme egilimi gerekse de Türkiye’de son yillarda yakalanan istikrarli gelisme süreci önümüze yeni imkânlar çikarmistir. Adalet, özgürlük ve hukukun üstünlügünün esas alindigi bir Türkiye kurmak ve ülkedeki tüm kesimlerin katilimi ve mutabakatiyla yeni bir anayasa hazirlamak imkâniyla karsi karsiyayiz. Bu firsat özellikle Kürt Sorununa kalici bir çözüm bulma açisindan iyi degerlendirilmelidir.

 

     4. Yapilacak anayasa özgürlük temasini öne çikarmali, kisi ve grup haklarini garanti altina almali ve etnik, mezhebi ve ideolojik yaklasimlardan arindirilmis bir vatandaslik tanimini içermelidir.   

 

     5. Bölge bir an önce siddet sarmalindan çikarilmali ve çatismazlik durumu saglanmalidir. Zira silahlarin konustugu bir ortamda insanlarin konusmasi mümkün olmayacaktir.  

 

     6. Siyasi iktidar tarafindan baslatilan “Demokratik Açilim” süreci yeniden canlandirilarak, çözüm alternatifleri çogaltilmalidir. Bu kapsamda genis kapsamli bir af, anadilde egitim, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi uygulamalar gündeme alinmalidir.   

 

     7. Basta BDP olmak üzere toplumun bütün kesimleri özellikle son dönemlerde siyasi iktidar tarafindan ortaya konulan iyi niyetli çabalara siddet eylemleriyle karsilik veren PKK’ya karsi daha net tavir almalidir. Siddete karsi olan bölge halki ve sivil toplum kuruluslari bu karsitliklarini daha açik bir sekilde ortaya koymalidirlar.

 

     8. Kürt sorunuyla ilgili yasanan süreç sadece iki tarafli bir süreç olmaktan çikarilmalidir. Bunun için her kesimden akil insanlar, sivil toplum kuruluslari, kanaat önderleri, entelektüeller, üniversiteler ve medya olumlu bir dil ve üslupla sürece müdahil olmali, çatismazlik ortaminin saglanmasi, korunmasi ve çözüm sürecinin devam ettirilmesi hususunda sorumluluk üstlenmelidirler.    

 

     9. Artik bu acilarin yasanmamasi, analarin aglamamasi, çocuklarin öksüz ve yetim kalmamasi için vicdan sahibi her insan harekete geçmeli ve bu kardes kavgasinin son bulmasi için çaba harcamalidir. Bu, her seyden önce ahlaki ve vicdani bir sorumluluktur. Zira söz konusu olan insan hayati ve tamiri mümkün olmayan acilardir. En azindan herkes kendine “Farkindalik gelistirmis bir insan olarak bugüne kadar bu aciyi durdurmak için ne yaptim?” sorusunu sormalidir.

 

     10. Son günlerde ülkemizin yakin tarihinde yasanan bazi talihsiz olaylar ve daha özelde “Dersim’de Ne Oldu” basligiyla yürütülen tartismalar ve devaminda siyasi iktidar tarafindan özür dilenmesi, ülke olarak demokratiklesme, özgürlesme, tarihimizle yüzlesecek özgüvenin ortaya konulmasi ve bütün farkliliklarimizla birlikte ortak bir gelecek insa etmek açisindan olumlu gelismelerdir. Bu süreç devam ettirilmelidir.   

 

     11. Bu sorunlarimizi çözme yolunda, bu topraklarin en büyük ortak paydasini olusturan Islam gerçegi, zengin tarihi mirasimiz ve insanligin ortak birimimi olan evrensel degerler bizlere önemli potansiyel, örneklik ve ipuçlari sunmaktadir. Bu potansiyel degerlendirilmelidir.

 

     12. Bu çabalarin nihai hedefi; Türkiye cografyasinin Anadolu’dan bütün dünyaya uzanan kültürel, ekonomik, siyasi alisverise açik bir adalet ve özgürlükler cografyasi haline getirilmesi olmalidir. Anadolu topraklari;  bütün dünyadan insanlarin gelip gidebildigi, kültürel ve ekonomik faaliyetler yürütebildigi, egitim alabildigi, zalim yönetimlerden kaçanlarin Avrupa yerine tarihte oldugu gibi Anadolu’ya gelip sigindigi; din, millet, cumhuriyet ve tarih düsmanligi yapmadigi sürece her kisi ve kesimin farkliliklarini serbestçe yasayabildigi büyük bir baris adasina ve bir selam yurduna dönüstürülmelidir. Sadece Türkiye’nin degil, bütün insanligin böyle bir çikisa ihtiyaci olduguna ve Türkiye’nin bunu basarabilecegine inaniyoruz.  

 

Kamuoyuna saygiyla duyurulur.

 

BILSAM Akademik Düsünce Toplulugu


Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!