BİLSAM Logo
Haberler Ayrimcilik, Ötekilestirme ve Göç Sorunu

Ayrimcilik, Ötekilestirme ve Göç Sorunu

Ibn Haldun Sosyal Arastirmalar Merkezi Seri Konferanslar...
Ayrimcilik, Ötekilestirme ve Göç Sorunu
Eklenme Tarihi : 23.12.2018
Okunma : 1053


BILSAM Ibn Haldun Sosyal Arastirmalar Merkezi tarafindan düzenlenen Seri Konferanslarin bu ay ki konugu Medipol Üniversitesi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Berat Özipek oldu. Konferans öncesi BILSAM’in akademisyen, egitimci ve ögrenci üyeleri ile kahvalti programinda bir araya gelen Özipek, daha sonra Kurtuba Akademinin Hak ve Özgürlükler, Siyaset ve Sivil Toplum Akademisi ögrencileri ile bir araya gelerek Dogal Hukuk ve Insan Haklari konusunu ele aldilar.

 

Özipek, aksam saatlerinde ise kamuoyuna açik gerçeklestirdigi ‘Ayrimcilik, Ötekilestirme ve Göç Sorunu’ konulu konferansa, BILSAM’a davetinden dolayi tesekkür ederek sözlerine göç konusuyla basladi.

 

Göç meselesinin ve göçmenlere yönelik ön yargilarin sadece Türkiye’de degil bütün dünyada yasanan bir durum oldugunu, Türkiye’de ise su an Suriye’ye özgü bir durum oldugu için daha yogun bir sekilde gündemimizde bulundugunu söyleyen Özipek, sözlerine Tolstoy’dan “Ölüm eski bir seydir ama herkese yenidir”  sözleriyle devam etti.

 

Özipek, göç meseleleri ve göçmenlere yönelik ön yargilarla ilgili olarak sunlari ifade etti:

 

“Hepimiz bir yerlerdeydik ve baska bir yere geldik. Göç, bizim de aktörlerinden oldugumuz bir hikaye aslinda ve insanlik tarihi boyunca da olagelmistir.  Ve ortak tutum hep iki sekilde olmustur. Birincisi, göçmenlere siginak olunmus ikincisi ise hiç degismeden horlamak, dislamak ya da onlardan faydalanmak seklinde kendini göstermistir.

 

Suriyeliler de bizim ülkemizde iki tavirla karsilasti. Kimisi sahiplendi kimisi fayda saglamaya çalisti, bu 2018 de de aynen devam ediyor.

 

Siginma aslinda uluslararasi metinlerde ve evrensel hukukta taninmis bir haktir. Pozitif ve dogal hukukta da vardir ve evrensel bir kaskodur. Öte yandan siginma can havliyle olmus yakici bir eylemdir. Kaynak ülkeden tahrik edici bir güç olmasi sonucu olur göç.(devlet baskisi, iç savas…) Siginmacilari kabul etmek bir lütuf degil, ödevdir. Onlarin baslari yerde olmamali, gittikleri ülkenin insafina birakilmamalidir. Vatandasliktan kaynaklanan haklari kullanamazlar fakat siginmacilar hak sahibi bireylerdir.

 

Adaletin ve ayrimciligin dili ve kliseleri evrenseldir. Ayrimci suçlama ve ayristirmalar da benzerdir. Kalip yargi seytanlastirma ve kolektif suçlamaya muhatap olurlar. Tek kisinin yaptigi bütün topluma mal edilir.

 

Göçlerle sekillenen bir tarihimiz vardir. Osmanlinin çekilmesiyle Balkanlardan ve Kafkasya’dan gelenler de Istanbul’da ayni tepkiyle karsilasmistir.  Göçmenlere direnis gösterenler özde göçmen bir geçmisi olanlardir.”

 

Avrupa’da yeni bir irkçilik modelinin oldugunu söyleyen Özipek, artik irkçilar da ayni suda iki kez yikanmiyor ve insan haklari literatürünü kullanarak yapiyorlar ayrimciligi. Eskiden birçok irka yöneliyorlardi simdilerde ise bir irka yönelip saldiriyor ve bunun üzerine otorite kuruyorlar diyerek sözlerine son verdi.

 

Konferans, soru cevaplarla devam ederken Özipek’in kitaplarini imzalamasiyla sona erdi.

 

BILSAM Basin Ofisi / 22 Aralik 2018



Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!