BİLSAM Logo
Haberler BILSAM’dan Konferans

BILSAM’dan Konferans

BILSAM tarafindan düzenlenen ve 13 hafta sürecek olan “Kültür Kusagi Konferanslar Dizisi”nin 2. Hafta konusmacisi Gazeteci Yazar Cafer Solgun idi.
BILSAM’dan Konferans
Eklenme Tarihi : 27.11.2011
Okunma : 48


 “Kurtulus Savasi ve Lozan Görüsmeleri süreçleri ile 1920 yilinda açilan TBMM ve 1921 yilinda yapilan anayasa ülkenin etnik ve kültürel farkliliklarini dikkate alan yaklasimlara sahipken, 1924 yilinda yapilan anayasa, bu çogulculugu inkâr ve tekil bir anlayis üzerine kuruldu. Böylece Osmanlinin çok dilli, çok etnisiteli ve çok yasam tarzli yapisi tek dilli, tek etnik yapili ve tek yasam tarzini esas alan bir yapiya dönüstürüldü ve bu yapi resmilestirildi. Bu uygulama resmi ideoloji olusturma sürecinin de baslangici oldu. Türkiye’de yasanan Kürt Sorunu, Alevilik Sorunu ve Basörtüsü gibi sorunlar resmi ideolojinin tekilci yapisindan kaynaklanmaktadir.

 

                Dersim milli mücadeleye katilmis, Ruslara karsi Hamidiye alaylari olusturarak mücadele vermis, meclise 5 mebus göndermis bir ildir. Böyle olmasina ragmen sudan bahanelerle 1937 ve 1938’de kadin – erkek, çoluk – çocuk binlerce insan katledilmistir. Asil katliamlar, isyan etti seklinde bahane olarak öne sürülen Seyyit Riza’nin 1937’de teslim alinip öldürülmesinden sonra 1938’de gerçeklestirilmistir. Dersimde öldürülen insan sayisi Basbakanin açikladigi 13800’den çok daha fazladir. Cahil ve az gelismis olmakla suçlanan Dersim, bu süreçle birlikte Türkiye’nin okuryazari orani en yüksek, Kemal’i en fazla, Atatürkçüsü en çok iline dönüstürülmüstür.

 

                Sayin Basbakanin özür dilemesi her seye ragmen çok önemli bir adimdir. Zira biz, toplum olarak “özür dileme” gelenegi olmayan bir toplumuz. Yakin tarihte de Osmanlida da böyle bir sey yok. Bu açidan yapilan açiklamayi anlamli buluyorum. Zira bundan sonra bu adimin daha gerisinden baslamayacagiz demektir.

 

                2009 yilinda Basbakanin Kürt Sorununa çözüm arayislari çerçevesinde söyledigi  “Analar Aglamasin” “Hakkârili ananin gözyasiyla Yozgatli ananin gözyasi arasinda fark gözetemeyiz” sözü üzerine CHP’den Onur Öymen “Ama 1938’de sorunu çözenler Analar Aglamasin demediler ve sorunun çözümü için gerekeni yaptilar” dedi. Bu sözün Aleviler üzerinde olusturdugu tepkiler sonucu Alevilerin CHP’den kaçacagindan korkanlar bir operasyon yaparak bir Dersimli olan Kemal Kiliçtaroglu’nu CHP’nin basina getirdiler.

 

                Alevilik Islam’in bir yorumudur ancak Alevilik ayni zamanda Islam’in geleneksel yorumuna karsi bir direnisi de ifade eder. Bu direniste asil kaynagini Kerbela’dan alir. Bu olaya duyulan tepkiden dolayi birçok geleneksel uygulamaya karsi çikilmis ve onlarin yeri farkli kültürlerden alinan uygulamalarla doldurulmaya çalisilmistir. Aleviligi Islam’in disina çikarma çabalari beyhude çabalardir. 

 

                Alevilerin hep statükodan yana tavir aldigi dogru degildir. Aleviler 1950’den itibaren kitleler halinde Demokrat partiye oy vermislerdir. 1970’lerde radikal sola destek vermislerdir. Ancak daha sonra Türkiye’de bir laik - anti laik kamplasmasi olusturmak isteyen derin yapilanmalar Madimak ve Maras Olaylari gibi provokasyonlarla Alevileri bu kamplasmanin tarafi haline getirmis ve CHP’ye yöneltmislerdir”.

 

                Konferans sorular ve katkilarin alinmasiyla son buldu. BILSAM’dan yapilan açiklamada önümüzdeki hafta ayni yer ayni saatte gerçeklestirilecek üçüncü konferansin “Kürt Sorunu – Açilimlar Açmazlar” basligiyla Gazeteci Yazar Orhan Miroglu tarafindan verilecegi duyuruldu.


Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!