Altincisini gerçeklestirdigimiz ulusal sempozyumlarin bu yilki konusu Göçün Getirdikleri; Türkiye’deki Suriyeliler oldu. 24-25 Nisan 2015 Cuma ve Cumartesi günleri BILSAM Konferans Salonunda gerçeklesen sempozyuma yogun bir katilim vardi.
Sempozyuma 13 farkli üniversite ve kurulustan 35 katilimci katki saglarken, Türkiye’nin ve bölgenin en önemli hadiselerinden biri olan Suriye Göçü, 2 gün boyunca ayri oturumlarda farkli yönleriyle ele alindi. Genel olarak göçün siyasi, ekonomik, toplumsal ve kültürel etkileri tartisildi. Sempozyum sonunda ilimizde bulunan Suriyelilerin kaldigi konteyner kent BILSAM tarafindan olusturulan bir heyet tarafindan ziyaret edildi.
Sempozyum sonunda öne çikan hususlar ise maddeler halinde asagida sunulmustur.
1. Çok boyutlu iliskiler agini bünyesinde barindiran göç, insanlik tarihiyle özdeslesmis bir olgudur.
2. Türkiye, tarihten günümüze göç hadiselerinin siklikla yasandigi jeopolitik bir konuma sahiptir.
3. 2011 yilinda baslayan ve kisa sürede çok büyük boyutlara ulasan iç karisikliklar Suriye’den komsu ülkeler basta olma üzere dünyanin pek çok ülkesine kitlesel bir göç hadisesinin yasanmasina neden olmustur. Bu kitlesel göçten en fazla etkilenen ülkelerin birsi de Türkiye olmustur.
4. Suriye’deki iç karisikligin kisa sürede sona erme ihtimali bulunmamaktadir. Bu durum Suriyeli göçmenlerin bulunduklari ülkelerde belli bir süre daha kalacaklari anlamina gelmektedir.
5. Türkiye gerek halk ve gerekse devlet olarak Suriye göçünde büyük ölçüde basarili bir sinav vermistir. Ancak, bu durum ülkedeki Suriyelilerin sorunlari olmadigi anlamina gelmemelidir.
6. Türkiye’de yasayan Suriyelilerin yasadiklari sorunun bir kismi, yasanan göç hadisenin büyüklügü ve hizindan kaynaklanmistir. Dört yil içerisinde yaklasik iki milyon insanin ülkeye göçünü sorunsuz bir sekilde karsilayabilmek pek mümkün degildir. Ancak, yasanan sorunlarin büyük bir kismi göçün büyüklügü ve hiziyla ilgili olsa da bazi sorunlarin Türkiye’deki siyasal ve bürokratik sistemden kaynaklandigi da gözden kaçirilmamalidir.
7. Türkiye tarihsel süreç içerisinde birçok göç hadisesinin yasandigi bir ülke olmasina ragmen, ülkede kapsamli bir göç politikasi olmadigi gibi bu konuda bilimsel, yasal ve kurumsal düzeyde ciddi eksiklik ve yanlisliklar bulunmaktadir.
8. Ülkedeki Suriyelilerin hukuki bir statüye sahip olma durumu göçün dördüncü yilinda agir, aksak bir sekilde ancak ele alinabilmistir.
9. Ülkedeki Suriyelilerin kayitlarinin tutulmasi hususu oldukça sorunlu bir alan olusturmustur. Özellikle konteyner kentler disindaki Suriyelilerin hayatlarini büyük ölçüde kayit disi bir alanda sürdürdükleri gözlenmistir.
10. Türkiye’deki Suriyelilerin önemli bir kismi (%15- %25’i)iç savasin bitmesi halinde dahi ülkelerine dönmek yerine Türkiye’de kalmayi düsünmektedir. Bu durum farkli boyutlarda detayli çalismalar in yapilmasini gerekli kilmaktadir.
11. Ülkedeki Suriyelilerin yasadiklari sorunlar içerisinde egitim ve çalisma hayatina katilma konulari öne çikmaktadir.
12. Suriyelilere yönelik harcamalar ülke bütçesine önemli bir yük getirmektedir. Uluslararasi sistem bu konuda sorumluluktan kaçinmakta iken, her platFormda Türkiye’yi takdir etmeyi de ihmal etmemektedir.
13. Ülkedeki sivil toplum kuruluslari ile belediyeler ülkedeki Suriyelilerin sorunlarinin belirlenmesi ve giderilmesi hususunda basarili ve sürdürülebilir çalismalar yapmaktadir.
14. Pek çok alanda üretime katkida bulunan Suriyeliler, haksiz rekabete, kayit disiligin artmasina ve ücret düsüsüne neden olmaktadir. Bazi illerde gayrimenkul ve kira fiyatlarinin asiri artisina zemin hazirlamaktadir.
15. Genel olarak göç ve özelde de Suriye göçü konusuna basta siyasiler olmak üzere, üniversiteler, yerel yönetimler, aydinlar, medya ve sivil toplum kuruluslar daha fazla ilgi göstermesi gerekmektedir.
16. Türkiye için önemli bir sorun olarak görülen Suriye göçünün bilimsel alanda daha derinlikli ve nitelikli çalismalara konu olmasi ve göç politikalarin bu çalismalara göre yönlendirilmesi durumunda, göç sorununu azaltacagi gibi, göçün yeni bir firsat alanina dönüsmesine katki sunacaktir.