Programin açilisinda bir konusma gerçeklestiren BILSAM Yönetim Kurulu Üyesi Zekeriya TAV, BILSAM’in vizyonu ve misyonu ile ilgili bilgi verdikten sonra sözlerine söyle devam etti:
“BILSAM’ in geleneksel olarak düzenledigi kültür kusagi konferanslar dizisine hos geldiniz. Bu yil besincisini gerçeklestirdigimiz ve on hafta boyunca sürecek olan konferanslar dizisinin ilkini baslatmis bulunmaktayiz.
BILSAM her yil alaninda yetkin yazar ve düsünce adamlarini bu vesileyle konuk etmekte, hayata ve anlam arayisina dair sözü olanlari bulusturmakta, bu cografyanin özünde tasidigi erdemi, ahlaki, diyalektik düsünceyi, dinleyiciyle paylasmakta ve en önemlisi, hos bir seda birakma adina faaliyetlerini sürdürmektedir. “Insan, Bilgi ve Farkindalik” sloganiyla yola çikan BILSAM, en anlamli yatirimin insan ve onun tasidigi evrensel degerlere yapilmasi gerektigine inanan ve bu çerçevede çok sayida seminer, konferans, panel, sempozyumlar yapan bir dernek haline gelmistir. Bu çabanin, emegin amaci, sehrine ve yasadigi cografyaya bir seyler birakmaya çalisan, akli selim, vicdani hür, duygu dünyasi sarih nesiller birakmaktir.
Anadolu insaninin dogal sermayesi olan kadim sözlü kültürü, yazili kültüre dönüstürme adina gösterilecek çabanin, evrensel degerleri nesilden nesile aktarmanin en önemli göstergesi olduguna inanan bizler, ‘yerel degerleri evrensel degerlere dönüstürmek, evrensel degerleri de yerel degerlerle bulusturmak’ sloganiyla, onlarca eser birakacak bir yayin üretme anlayisi gelistirdik ve bu faaliyetlerimizde azimle devam etmekteyiz. Çalismalarimizda, okuyan, yazan, yazdigini anlayan, anlamli bir topluluk haline gelme adina, bir mektep olma misyonuyla yeni nesle bu cografyanin sorgulayan, arastiran diyalektik anlayisi verilmekte ve bu yönde egitim faaliyetleri yürütülmektedir”.
“Serüvenimiz yolda bulunmak degil yolda olmaktir”, diyen Tav, Kültür kusagi konferanslar dizisinin ilki olan Sehir ve Medeniyet konulu konferansin konugu Haki DEMIR ‘e ve konuklara tesriflerinden dolayi tesekkür ederek sözlerini bitirdi.
Kültür Kusagi’nin ilk hafta konugu Av. Haki DEMIR bilgi, fikir ve irfanin yerel sinirlar içerisinde kalmadigini BILSAM’i internet üzerinden takip ettigini Malatya’ya geldiginde ise uzaktan takip ettiginden çok daha fazla güzel seylerle karsilastigini ifade ederek kendisini Malatyalilarla bulusturdugu için BILSAM’a tesekkür eden ederek sözlerine söyle devam etti:
“Islam’in tüm ölçülerinin tatbik edildigi yekûnun adi medeniyettir. Medeniyet sayisiz müesseseler örgüsüdür.Hatta kusatici olan en büyük müessesedir.Kusatici olmasi bakimindan birinci siraya alinmalidir.Uzun bir süreçte olusur.Osmanli medeniyeti üç asir,Endülüs medeniyeti ise iki asirda insa edilmistir.Islam tarihi ayni zamanda bir medeniyet tarihidir.Islam tarihinde farkli devletler ayni medeniyeti sürdürmüslerdir. Mogol Istilasi bile medeniyetimizi sindirememis aksine Mogollar, güçlü/görkemli medeniyetimiz tarafindan dönüstürülmüslerdir. Bu durum medeniyetimizin askeri/siyasi bozgunlarla yok edilemeyeceginin ispatidir. Fakat bu ümmet son birkaç asirdir medeniyetsiz kalmistir. Medeniyet, tarihimizde ilk defa inkitaya ugramistir. Biz devletimizi kaybetmedik, medeniyetimizi kaybettik. Yeniden Islam Medeniyeti tasavvuru insa etmeliyiz, medeniyet olusturma derdimiz olmali ve bunun kaygisini tasimaliyiz.
Tarihimizdeki dil inkilâbiyla birlikte en büyük hasar gerçeklestirildi. Medeniyetimizin temeli olan istilah haritamizi kaybettik. Medeniyetimizin kavramlarinin/mefhumlarinin anlamlari degistirildi; müsterek dilimizi/kültürümüzü/paydamizi kaybettik.
Bu çag bir insanin ömrü boyunca tahsil edip bitiremeyecegi kadar bilgi üretilen bir çagdir. Insanlik tarihinde bilgi hiç bu kadar kolay üretilmemis ve bilgiye hiç bu kadar kolay ulasilmamistir. Fakat bir sey haddini astiginda ziddina inkilap eder. Böylece müktesebatin zenginligi tahsili engellemis ve tefekkür/kesfetmek inkitaya ugramistir. Bu nedenle Bati 20.asrin baslarinda felsefi krize girmis ve tüm ürettigi degerleri tüketmistir. Dolayisiyla Müslümanlar olarak önümüzde büyük bir firsat var. Hicri ilk üç asirda yaptigimiz gibi insanligin yeniden tefekkür patlamasini yasayabilmesini saglayabiliriz, buna öncülük edebilecek birikime sahibiz.
Islam sehri, Islam’in mana yekûnunun tecessüm etmis halidir. Islam sehri, farzlarin mermer sütunlar seklinde görüldügü haramlarin ise göze hiç görünmedigi bir anlayisla insa edilir. Müslümanin yasadigi sehir farzin göze göründügü, kalbe ilka olundugu sanatkârane bir üsluba sahip olmalidir. Islamin mana yekûnunun tamami tecelli etmiyorsa orada bize ait bir sehir anlayisimizin oldugundan bahsedemeyiz. Ayrica Islam cemiyetinden bahsedemiyorsak Islam sehrinden de bahsedemeyiz. Çünkü sehir, fikrin nazim planidir. Sehir fikrimizin, anlayisimizin olmasi gerekir. Hayati Islamin ölçütlerini merkeze alarak düzenleyebilmeliyiz. Bati, hayati ahlaki degil iktisadi merkeze alarak düzenlemistir. Medeniyet/sehir tasavvurumuz olmadigi için çökmekte olan Bati’nin sehirlerini Anadolu’da yapiyoruz. Bati ölüyor fakat Islam cografyasinda yeniden canlaniyor. Bati’nin Çin ve Hindistan’da yeniden canlanmasi anlasilir bir durum fakat Islam Cografyasinda bu anlasilir bir durum degil. Çünkü dünyanin geri kalani büyümek için gönüllü olarak Bati’yi kendi mahreminde yeniden üretiyor. Bati’nin cografyamizda yeniden üretilmesine müsaade etmemeliyiz. Cephede maglup olmak sorun degil fakat medeniyet maglubiyeti büyük bir sorundur. Bugün Türkiye’de ahlaki hayatin merkezine koyan bir anlayisin iktidarda oldugu bir dönem yasiyoruz. Anadolu’da bir medeniyet sehri numunesi insa edebiliriz. Islam sehri numunesini gündemimize alip kentsel dönüsüm manivelasini kullanarak harekete geçip içinde yasadigimiz sehirlerin tasavvurumuzu yansitmasini saglayabiliriz. Yapmamiz gereken kendi tasavvurumuzu/fikrimizi olusturup yasadigimiz cografyaya kendi mührümüzü vurmaktir.
Katilimcilarin konuyla ilgili sorularinin Haki DEMIR tarafindan cevaplanmasiyla konferans sona erdi. Bir sonraki hafta 2 Kasim 2013 Cumartesi Il Genel Meclis Toplanti Salonunda saat: 19.00'da Prof.Dr. Orhan KAVUNCU’nun Türk Düsüncesi ve Medeniyet Tasavvuru” konulu konferansi ile 2-3 Kasim 2013 Cumartesi - Pazar günleri saat: 09.30'da Malatya Halk Egitim Merkezi'nde ( Atatürk Evi Yani) Ögrenci Sempozyumu’nun oldugu katilimcilara duyuruldu.