BİLSAM Logo
Haberler Küresel Kriz ve Türkiye Ekonomisi

Küresel Kriz ve Türkiye Ekonomisi

BILSAM tarafindan gerçeklestirilen geleneksel kültür kusagi konferanslar dizisi kapsaminda bu hafta “Küresel Kriz ve Türkiye Ekonomisi ” konusu ele alindi.
Küresel Kriz ve Türkiye Ekonomisi
Eklenme Tarihi : 16.12.2012
Okunma : 51


Merkez Bankasi eski Baskani ve Cumhurbaskani Ekonomi Basdanismani Durmus Yilmaz’in konusmaci olarak yer aldigi konferansa, MTSO Baskani Hasan Hüseyin Erkoç, Malatya ESKKK  Baskani Ali Evren, Is Adami Basri Yasar, Arapgir Belediye Baskani Haluk Cömertoglu, BILSAM Yönetim Kurulu Baskani Prof. Dr. Ibrahim Gezer, BILSAM Yönetim Kurulu Üyeleri ile çok sayida vatandas katildi.

 

 

      “Küresel Kriz ve Türkiye Ekonomisi ” konulu konferansta konusan Durmus Yilmaz “Dünya ekonomisinin yasamis oldugu dönüsümleri anlatarak özellikle ABD ve  Avrupa’nin yasamis oldugu krizleri ve onlarin Türkiye üzerine etkilerini ele alarak Türkiye ekonomisi ile degerlendirmelerde bulundu. Ekonomik büyüme ile ekonomik kalkinmanin ayni seyler olmadigini dikkat çeken Yilmaz, ekonomik büyüme gerçeklestirilirken ekonomik kalkinmanin ihmal edilmemesi gerektigini ifade etti. Bunun için adil bir bölüsümün, refahin tabana yayilmasinin ve toplumsal yasam standartlarinin yükseltilmesinin önemini vurguladi.

 

 

      ABD’nin 2007 yilinda yasamis oldugu ekonomik kriz aslinda ekonomik büyüme ile paralel olarak ekonomik kalkinmanin beraber ele alinmadiginin göstergesidir.” Önceden yasanan krizler genelde gelismekte olan ülkelerden kaynaklanirken 2007 krizi tamamen gelismis ülkelerden kaynaklanmaktadir. 2007 krizinin devam ettigini Avrupa ülkelerinin cari açik vermeyi sürdürdügünü küresel ekonomiler açisindan finansal risklerin varligini korudugunu ifade eden Yilmaz, 2007 krizine yol açan sorumlulara her hangi bir yaptirim uygulanmayip kriz yükünün halka yüklendigine de dikkat çekti. Bugün dünyada bankalarda çok miktarda para toplandigini, piyasalara güven olmadigi için kimsenin harcama yapmadigini, belirten Yilmaz bu durumun önümüzdeki yillarda piyasalara güven olusmasiyla birlikte bütün dünyada bir enflasyon dalgasi olusturabilecegine dikkat çekti. ABD ekonomisinin temelinin tüketim, Çin ekonomisinin temelinin tasarruf oldugunu ifade eden Yilmaz, döviz rezervi tutan ülkelerin aslinda ABD ekonomisinin açiklarini finanse ettigini belirtti.

 

 

      Son yillarda basta ABD ve Çin olmak üzere global ekonomilerin ivme kaybettigi görülmektedir. Gelismis ülkeler sorun yasarken gelismekte olan ülkeler büyümeye devam etti. Fakat 2009 yilinda ilk defa bu hem gelismekte olan ülkeler hem de gelismis ülkeler krizden olumsuz etkilendi Bütün ekonomiler daraliyor çünkü yasanan sorunlar herkesi etkiliyor.

       Türkiye ekonomisini degerlendiren Yilmaz: “Türkiye son on yilda uyguladigi politikalar ile gelismekte olan ülkelerden daha iyi bir noktaya gelmistir. Enflasyonun düsürülmesiyle faiz oranlari düstü, cari açigin azaltilmasi, Türk lirasinin itibar kazanmasi ve insanlarin güven duymasina yol açti. 2001 yilindan itibaren baslayan  büyüme  her ne kadar farkli oranlarda da olsa bugüne  kadar devam etti. Bu büyüme özel sektör tarafindan gerçeklestirildi. Mevcut durumda dünyanin güçlü ekonomilerinden biriyiz.

      Hükümetin sunmus oldugu 2023 vizyonuna iliskin açiklamalar yapan Yilmaz: “Bunlari yapmak imkânsiz degil ama çok  kolay da  degil. Bizim ekonomimizin normal potansiyel büyüme hizi yüzde 5-6 dir. 2010-2011 de ekonomimiz aslinda normal potansiyelinin üstünde büyüdü  bu da bize cari açik olarak yansidi.

 

 

      Uzun vadede Türkiye ekonomisinin yapisal sorunlarinin çözümü için öneriler sunan Yilmaz sunlari kaydetti: “Türkiye’de imalat sanayinin kullandigi ara mali hammaddeyi kendi ülkemizde üretmenin yollarini aramaliyiz. Bunu becerebildigimiz zaman bu cari açik kapanacaktir. Bu bir sanayilesme sorunudur. Rekabeti unutmadan, maliyetleri unutmadan çok tükettigimiz hiç üretmedigimiz, çok tükettigimiz az ürettigimiz ürünleri Türkiye’de üretmenin yollarini bulmaliyiz. 2023 hedefine ulasmak için üretimimizi artirmak zorundayiz. Yeni bir atilima yeni bir ikinci dönem reForma ihtiyaç vardir Bu dönemde verimlilik esas alinmalidir. Bu dönemde egitime özel önem verilmelidir. Meslek egitimi yeniden yapilandirilmalidir ve ciddiye alinmalidir.”

       Bir sonraki haftanin konugu, “Islam Dünyasinda Yasanan Dönüsüm” Süreci konusuyla Yazar Ahmet Tasgetiren oldugu belirtildi.

 

Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!