BİLSAM Logo
Haberler Necla KOYTAK Konferansi

Necla KOYTAK Konferansi

Necla KOYTAK Konferansi
Necla KOYTAK Konferansi
Eklenme Tarihi : 24.03.2014
Okunma : 56

BIlSAM Kadin PlatFormu tarafindan düzenlenen, Egitimci-Yazar   Necla KOYTAK’in  konusmaci 
oldugu,  “Kadin Kimliginin Yeniden Tanimlanmasi”  konulu   konferans  Il  Genel  Meclisi  Salonu’nda
gerçeklestirildi.

 

 

        Konferansin açilis konusmasinda BILSAM Kadin PlatFormu’nun vizyonu  ve çalismalariyla   ilgili bilgi
veren   Zeliha  GÜLTEKIN  sözlerine   söyle  devam   etti:  “Içinde  yasadigimiz  dünya   artik    zarafetten,
merhametten,  hosgörüden   ve  en  önemlisi   de  sevgiden  tamamen  uzak,  her  seyi  bir noktada maddi
unsurlara baglayan ve gün geçtikçe de olumsuzluklarin hizla yayildigi bir  hal  almistir. Bu  baglamda  kadin
toplumsal  yapinin  temel  tasiyicisi  olan  “aile” yi  biçimlendiren,  etkileyen  temel  unsur olmakla kalmayip,
kültürel  mirasin  geçisinin  anahtari  ve gelecek nesillerin hazirlayicisi rolünü her çagda üstlenen bir konuma
sahip oldugundan öncelikle ve özellikle kadin kimligi konusunun ele alinmasi zaruridir.”

 

 

        Konusmasinda kadinin  toplumun  degisimindeki  rolü  ve  konumunu  tarihten  ve felsefeden örnekler verip
modern kimlik ve  Müslüman  kimlik  üzerinde  konusan   Egitimci - Yazar  Necla   KOYTAK   sözlerine söyle
devam etti:

        Kadin toplumun insasinda önemli bir rol oynamaktadir. Çünkü  besigi  sallayan   el   dünyaya   hükmeder.
Toplumsal degisimin hizli oldugu su dönemlerde kadinin  toplumdaki rolü   ve   konumu   toplumun   degisiminde
merkezi rol oynamistir.Kadin ve aile degisirse o   toplum   da  degisimde  basarili  olmus   sayilmaktadir.  Fakat
kadinin fitratina yabancilastirilmasi degisimi olumsuz  hale getirmektedir.  Toplumu   güçlendirmek   için  kadinin
güçlü olmasi  gerekmektedir.  Evet  ama  kadinin  güçlü  olmasi   modern   dünyada  erkeklestirilmesi  anlamina
gelmektedir.

 

 

          Dünyamiz  insan  akliyla  kurgulanmis  bir proje  dogrultusunda  sekillenmistir. Bati  akli  dogrultusunda
sekillenmis   bir  dünya  hepimizi  küresellestirmektedir. Insani  maymunla  baslatan  bir  temele  sahip Bati akli
Insanligi tamamen madde üzerinden tanimlayan bir noktaya alçalmistir. Degerli olmak,tamamen maddi anlamda
 sahip olduklarimiza bagli hale getirilmistir.Gelenegimiz dini dönüstürüp kadini zayif birakmis ve dünyayi degistiren
 bir güçten mahrum birakmistir.Modern dönemde ise  kadina , gelismesinin  ancak  gücün  pesinde  kosmasiyla
mümkün olabilecegi  empoze edilmis ve böylece rahmetin tecellisi oldugu fitratina yabancilastirilmistir. Bati aklinin
 en  yüce degeri “güç”  tür. Insanin  ihtiyacinin   güç  olduguna   inanciyla  kurgulanan   bir  dünyada  iç  savaslar,
 ayrimcilik,ötekilestirme,göçler,sefalet eksik olmamaktadir.Dünyadaki bütün bu sikintilara gücün merkeze alinarak
olusturuldugu bir anlamlandirma davranisi sebep olmaktadir.Daha fazla güç daha fazla rekabet demektir.Bu nedenle
güç üzerinden sekillendirilen bir dünyada çatisma kaçinilmazdir.Fakat  bizler  tamamen  vahiyden  uzak  bir  akil
çerçevesinde yasamak zorunda degiliz.Müslümanlar olarak vahyin bize kazandirdigi insanin alçaltilmadigi bir bakis
açisina sahibiz.Buna göre insan  Allah’in  ruhundan üfleyerek yücelttigi ve  yeryüzünü  imar  etmek  için  yarattigi  
halifesidir. Insanlarin  dünyayi yagmalarcasina kullanmasina   bir  son  vermek  ancak    dünyayi   yeniden  
anlamlandirmakla  mümkün  olabilir. Bu  da ancak vahyin yardimiyla gerçeklestirilebilir.Dünyayi  yeniden
anlamlandirirken merkeze sevgiyi yerlestirmek zorundayiz. Çünkü bizim  inandigimiz  Allah’in  en  fazla  öne çikan
 iki sifati  Rahman  ve  Rahim’dir. Ayrica  bir  hadis-i  serifte Hz.Peygamber’in söyle buyurmasi merkezde
sevginin olmasi ve bu çabanin da ancak kadin kimliginin sevgi baglaminda yeniden kavranilmasiyla basariya
ulasacagini ifade etmektedir.”Allah rahmi yaratti ve ona kendi ismini verdi.Rahme sikinti verenden rahmetini
keser.”

 

         Vahiy insanin ne için yaratildigini ve nasil yücelecegini belirlemistir.Kadin anne olmak için yaratilmistir
ve bu açidandesteklenmelidir.Modern dünya kapitali yüceltmektedir.Fakat  annelik konumunun yüceltilmesi
gerekmektedir. Çünkü annelik yüceltilirse sevgi merkeze yerlesecektir. Bu yüzden kadinin  annelik yapiyor
diye psikolojik olarak takdir edilmesi gerekir.Ancak böylelikle kadin, fitratina dönebilir ve  dünya  sevginin
 egemen   oldugu  bir  yer  haline  gelebilir.  Kadinin gücü farklidir.Bu güç sevgi gücüdür.Dünyanin artik dah
çok üretime ya da tüketime ihtiyaci   yok sevgiye     ihtiyaci var.Eger  sevgiyi  hayati  yönlendiren  bir  deger
olarak ikame edersek sorunlari çözebiliriz.Kadin Rahman ve Rahim özelliklerinin  en fazla öne çiktigi cinsi
latiftir. Dolayisiyla çok daha insanca bir gücün kaynagi olan kadin toplumu degistirebilir, gelistirebilir.
Besmeleden  hareketle  insanin  en  önemli  görevi  hayata  dair  durusunun  sevgi  ve  merhamet  temelli
olmasi  gerektigidir.Müslümanlar olarak sevgiyi insanlarin gündemine getirecek bir bilince sahibiz. Çünkü  
bizler  kizi   Fatima   içeriye girdiginde ayaga  kalkarak  karsilayan  bir  peygamberin  takipçileriyiz.
Tarihteki  en  anlamli  degisim  ve  dönüsüm  sevgi  çerçevesinde mümkünolabilir.Dünyadaki sert esen rüzgarlari
ancak sevgi dindirebilir.

 

        Programin sonunda  günün anisina Egitimci-Yazar Necla KOYTAK’a  Semra KÜRÜN tarafindan kayisi
takdim edildi.


Bizimle sosyal ağlarda bağlantı kurun!