Il Genel Meclisi Toplanti Salonu’nda gerçeklestirilen konferansa Malatya Belediye Baskani Ahmet ÇAKIR ve çok sayida davetli katildi.Malatya’nin eskiden beri çok kiymetli düsünce üretim merkezlerinden biri oldugunu söyleyerek Malatya’ya davet edilmesinden dolayi duydugu memnuniyeti dile getiren Prof.Dr. Mazhar BAGLI sözlerine söyle devam etti: “Marx’in degisimin temelinde üretim tarzlarinin degismesi tezi artik degisimin temelinde siyaset oldugu tezine birakmistir. Toplumla siyasetin senkronize bir biçimde degismesini saglamak Antik Yunan’dan beri özlemi çekilen bir seydir.. Hz.Adem metaforunu hatirlatarak insanogluna atasindan miras kalan cennet özlemi baslangiçta sadece bir özlemken sonra eylem halini almis ve insanoglu yasadigi yeri cennete çevirmeye çalismistir.
Türkiye’de insanlar bir durumla ilgili bakis açilarini ortaya koyarken tarihi süreç içerisinde çesitli baskilara maruz kaldilar.Insanlar hangi ideolojinin, hangi kökenin devlette makbul olacagini bilmediklerinden kendilerini gizlemeyi tercih ettiler.Dolayisiyla bu gizliligin yasandigi dönemde Kamu Otoritesi/Devlet ile Öteki arasindaki iliski tamamen güvensizlik üzerine dayali oldu.Farkliliklarin konusulabilmesi özlemiyle devlet erkinin teslim edildigi Kamu Otoritesi’ne halk artik güvenmektedir.
Dünyada demokrasi trendinin düstügü dönemler ve Türkiye tarihinde beyaz cumhuriyetin sarisin çocuklarinin blokajin farkliliklarin bütünlesmeye dönüsmesini isteyen toplumsal dinamikleri törpülemesine karsilik Türkiye’de demokrasi talebi her zaman var olmustur.Demokrasiden kastim yönetim ve organizasyonda insanlarin belirleyici bir aktör olarak yer almasidir.Kurulan sistemin ne kadar mükemmel oldugu, sistemin attigi adimlar ve insanlarin sistem içerisinde kendilerini ne kadar ifade ettigiyle anlasilir.Türkiye’de yakin tarihe kadar Kamu otoritesi/Devlet ‘in siyasetiyle sekillenen ve toplumun bir kesimine hitap eden bir siyaset tarzi icra edilmekteydi.Ve bu siyaset tarziyla hareket eden Kamu Otoritesi/Devlet toplum içerisindeki farkliliklarin çatismasinin bir bütünlesmeye dönüsmesine izin vermemistir.Fakat günümüzde siyasetin de toplumun tüm kesimlerine hitap edecek bir sekilde evrilmesi gerektigi anlasilmistir.Dolayisiyla kendimizi ve ötekini bilmeden dünyayi dönüstürecek bir ütopyadan mahrum kalacagimizin farkina varmis durumdayiz.Arayis içerisindeyiz, yani her defasinda ayni sonuca ulastiracak bir sistem arayisi içerisindeyiz.Bu arayis bizi ötekiyle olan iliskiye götürmektedir.Eger birbirimizi tanirsak toplumsal degisimi saglikli bir sekilde saglayabilecegiz.Ayrica bu degisimin saglikli olabilmesi için toplum ve devlet arasindaki ideolojik kodlari da paralel hale getirmeliyiz.Bunu saglayabilmek için devletin toplumla baginda dikkate almasi gereken noktalar sunlardir: -Toplumumuz çogulcu bir yapiya sahiptir. -Toplumu olusturan bu çesitli unsurlar kendi aralarinda uzun bir tarihi geçmisleri ve dolayisiyla birbirlerinden etkilenmislikleri söz konusudur. -Toplumumuz açilimci bir yapiya sahiptir.Degisim ve dönüsümden yanadir.
Bu cografyanin insanlari her zaman saglikli olan bir degisim ve dönüsümden yana olmuslardir.Artik siyaset üzerinden topluma ayar vermeye çalismanin toplumsal dinamikleri yok etmek demek oldugu anlasilmistir.Devletin deger üreten degil toplumun ürettigi degerleri korumakla görevli bir örgüt oldugu anlasilmistir.AKP toplumun degisim taleplerini dikkate alarak insanlarin sahip olduklari potansiyeli ortaya çikarmalarini saglayacak bir atmosfer olusturma çabasi içerisindedir.Yani AK Parti makasin açik uçlarini (toplum ve devleti) birbirine yaklastirmaya çalismaktadir.
Ayrica soru cevap kisminda bürokratik oligarsiyi bertaraf etmenin tek sartinin baskanik sistemine geçmek oldugunu ifade eden Prof.Dr.Mazhar BAGLI bu sistemin daha fazla yetki için degil Türkiye’nin daha iyi idare edilebilmesi için sart oldugunu söyleyerek sözlerini tamamladi.
Gelecek haftaki konugun “Yeni dünya düzeni ve kadin” konusuyla gazeteci-yazar Ayse BÖHÜRLER oldugu belirtildi.